Ünlü bir Sanat yönetmeni ve Koreograf

Ünlü bir Sanat yönetmeni ve Koreograf

1 Sanat yönetmeni ve Koreograf olma yolculuğunuz nasıl başladı?
1-Çok değerli üstadım Uğurkan Erez hocamın yanında yıllar önce çalışmaya başladım ve bu arada da moda tasarım eğitimi aldım.Çeşitli firmalara çizimler yaptım ama üstadımın yanında mesleki olarak sürekli onu izleyerek ve çalışarak büyüdüğüm için bana büyük heyecan veren ,mutluluk duyduğum bu meslekte onun yolundan gitme kararı aldım..Tabii kendisinden çok şey görüp öğrendim.Bu yüzden meslek çok ağır bastı diyebilirim ve ne şanslıyım ki bu işi Türkiye’nin kendi mesleğinde en başarılı isminin yanında yetişip öğrendim, kendisine minnettarım..


2-Uğurkan Erez’in sizi Veliaht ilan etme hikayesini sizden dinleyebilir miyiz?
2-Değerli üstadım Uğurkan Erez’in uzun yıllar beraber çalışmamızın sonucunda;Sevgili Mesut Yar’ın programında veliahtınız yok mu ?sorusu üzerine benden çok güzel bahsedip beni şereflendirerek, onure etmesi, beni inanılmaz çok mutlu etti.Tabii bu durumda hocam tarafından tescillenmiş oldum,kendisine yürekten minnettarım.

3-Koreografi hazırlama aşamasında neler yapıyorsunuz ?
3-. Tasarımcı ile fikir alış verişi ve koleksiyonu incelemek lazım. Hazırlarken  hangi hikayeden yola çıkmış, ona neler ilham vermiş, neleri ön planda tutmak istiyor bunları konuştuktan sonra mekan seçimi,sahne ve müzik nasıl olmalı derken hayal gücü ve yaratıcık devreye girmesi gerekir sonrasında podyumda yarattığım düşünceyi  uygulamak..Tabii ki bunu uygularken sadece hayal gücü ve yaratıcılık yetmiyor bununla beraber matematik de devreye giriyor.Her modelin nerde ne yapacağını ve adımlarını hesaplamak gerekiyor..Ses,ışık,müzik dahil olmak üzere detayları en ince ayrıntısına kadar  gözden  geçirdikten sonra, en son aşamada defalarca koreografi  provası  yaparak defile yapacağımız saati büyük heyecanla bekleriz..

4-Koreografinin başarılı ya da başarısız olması bir defilenin başarısını ne kadar etkiler?
4-Koreografide başarısız olmamak için önceden defalarca kez provalar yapılır, çok istisnada olsa defile anında minik hatalar yapılsa da profesyonel mankenlerle çalıştığımız için o hatalar hissettirilmeden düzeltilir…O yüzden başarısız olma şansı sıfır diyebiliriz, tabii teknik bir arıza olmadıktan sonra. Başarılı bir iş herkesin motivasyonunu yükseltir her başarının ardından olduğu gibi.Defilesini yaptığımız firmanın mutluluğunu bizlerle paylaşıyor olması, bütün ekip olarak hepimizi çok mutlu eder o anki yorgunluğumuzu unuturuz.

5-Neden eskisi kadar çok defile düzenlenmiyor? Star mankenler dönemi bitti mi?
5-Firmalar için adını duyurup bir marka olabilmek adına bu işin reklamı çok önemlidir,bu işin olmazsa olmazı mecralardan biri olan TV’ler de defile görüntülerinde marka mozaiklendiği için adı çıkmıyor bu durumda da firmada reklam olmuyorsa neden yapayım diyebiliyor, son dönemlerde reklam işi sosyal medya  üstlendi artık herkes kendi reklamını istediği gibi yapabiliyor ve inanılmaz kitlelere ulaşabiliyor..
Birde tabii bu işler öyle ucuz değil ,iyi bir defile maliyeti çok yüksek ,ciddi bir finansal yatırım lazım.. Buda bana göre son zamanlarda en büyük etkileyen durum..
Evet sürekli defileler olmadığı için yeni star mankenlerin çıkması da imkansız hale geldi nerdeyse ,iyi bir mankenin yetişmesi için maalesef sürekli defilelere çıkması gerekiyor, hep deriz kilometre işi..Aslında son zamanlarda çok iyi modeller yetişiyor ama iş oranı çok düştü..

6-Global ve yerel anlamda hangi mankenleri başarılı buluyorsunuz?
6-Tabii Dünya çapında çok başarı kazanmış isimler var benim için Gisele Bündchen, Doutzen Kroes ,Bella hadid önde geliyor.
Türkiye’de hepsi arkadaşım hepsini çok seviyorum,bu durumda isim vermem olmaz,zaten çalıştığımız mankenler belli.
7-Moda bir sektör mü yoksa gelip geçici bir rüzgar mı? Moda trendleri hangi kriterler göre hazırlanıyor?
7-Moda gelip geçici olsaydı şuan devam eden bir sektör olmazdı…
Moda trendleri; Paris’te bulunan trend ofislerinde Dünyaca ünlü markaların tasarımcıları, pazarlamacıları, sosyolog ve psikologlardan, sanat eleştirmenlerinden oluşan büyük bir ekip bir araya gelerek, insanların neyi, ne şekilde yaşamak ve görmek istediklerinden, en çok ne tüketilecek yada tüketiliyor durumu araştırılıp ilerleniyor ve aynı zamanda Dünya Renk Birliği ve bunun gibi kuruluşlarla da fikir alışverişinde bulunarak, üzerine kendi yorumlarını da ekleyerek yeni sezon trendlerini hazırlıyorlar.

8-Kendi stilinizden bahsedelim biraz da.. Stilinizi nasıl tanımlarsınız?
8-Rahat, renkli parçalar giymeyi ve spor şıklığını seviyorum..
Ama gardırobumda kesinlikle siyah ceket , beyaz gömlek,beyaz t-shirt ve onun altına uyacak bir jean pantolon vardır ve tabii olmazsa olmaz beyaz sneakerlarım,her şeyin altına rahatça giyebiliyorum..
Ama çalışırken sürekli koşuşturma içinde olduğumdan daha koyu renkleri tercih ediyorum..

9-Moda dünyasına girmek isteyen tasarımcı ya da manken adaylarına ne gibi tavsiyelerde bulunabilirsiniz?
9-Herşey’den önce iyi bir tasarımcı olmak için; yetenek  şart ve eğitim ile birleştiğinde azim ve sabırla ilerdedikten sonra olmayacak şey yok. Bence, bu yolda ilerlerken doğru insanları örnek seçmeleri gerekiyor.
Manken olabilmek  için en  önemli şart tabi ki; fizik ve hep deriz proporsiyon çok önemli, yani vücut orantısı… Manken olmak için; illa çok yakışıklı ya da çok güzel olmak değil, karizmasının olması, artı disiplin ve koreografiyi anlaması için zeka gerekir. Bunlara sahip genç arkadaşlar bizlere müracaat edebilir.

10-Benimle Söyle şarkı yarışmasında jüri üyeliği yaptınız,hayaliniz miydi?
10-Televizyon hep istediğim bir şeydi, bu proje geldiğinde hiç düşünmeden kabul ettim,benim için çok güzel bir deneyim oldu..Ve konsept gereği kendi alanında başarılı bir çok insanla bir arada oldum bir çoğu ile arkadaş olduk..Büyük keyif aldım bu çok güzel bir duygu..Bu arada bir koreograf olarak işlerimizde müzik olmazsa olmaz, bizim en önemli detayımız.

11-Yaklaşan yeni projeler neler, sizi nerelerde göreceğiz?
11-Kendi mesleğim koreograflığa defile yapmaya devam ediyorum.Çok yakında yine güzel defilelerle karşınızda olacaz,bunun yanında  gelen tv projeleri,internet projeleri var onları değerlendiriyorum.Sevgili okuyucularımıza sürpriz
olsun.

12-Röportajı okuyan ve sizi sevenlere neler söylemek istersiniz?
12-Hep genelde söylediğim ve bilinen şeyler aslında ama yinede ben hayatı sevsinler hep mutlu olmak için bir sebep arasınlar çünkü yaşam çok kısa ..Ve genç kardeşlerimize de başarılı olmak istiyorlarsa; Disiplinli bir şekilde sabırla,azimle çok çalışmaları  gerektiğini söylemeden geçemeyeceğim.

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ