Cüneyt Arkın’ı kaybettik!
Türk sinemasının efsane isimlerinden Cüneyt Arkın, 85 yaşında hayata veda etti. Dün gece saatlerinde hastaneye kaldırılan Arkın, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Usta sanatçının vefatı Türkiye’yi yasa boğdu. Arkın’ın cenaze törenine ilişkin detaylar belli oldu
Birçok unutulmaz filme imza atan Cüneyt Arkın yaşamını yitirdi. Usta oyuncu, dün gece saatlerinde rahatsızlanarak Beşiktaş Ulus'ta bulunan özel bir hastanede tedavi altına alındı. Eşi Betül Cüreklibatır ve yakınları hastaneye geldi. 85 yaşındaki oyuncu, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.
HASTANEDEN AÇIKLAMA
Cüneyt Arkın'ın ölümüyle ilgili hastaneden açıklama yapıldı. Açıklamada, Arkın'ın kalbinin durması sebebiyle ambulansla hastaneye getirildiği ve bütün yeniden canlandırma çabalarına rağmen hayatını kaybettiği belirtildi.
VEDA PERŞEMBE GÜNÜ
Usta oyuncu Cüneyt Arkın'ın cenaze programı belli oldu. Arkın'ın sosyal medya hesabından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
Merhume Hacı Halise Cüreklibatır ve Merhum Hacı Yakup Cüreklibatır’ ın değerli oğlu Murat, Kaan ve Filiz’ in sevgili babaları Deniz ve Aslı’nın kayınpederi Cemre, Polat, Tara, Arkın, Zeynep, Defne ve Sarp’ın dedeleri Betül Cüreklibatır'ın kıymetli eşi Türk Sanat Dünyasının Duayeni kıymetlimiz CÜNEYT ARKIN’ı kaybetmenin derin üzüntüsünü yaşıyoruz.
Cenazesi 30 Haziran 2022 Perşembe günü 10:30 Atatürk Kültür Merkezi’ ndeki törenin ardından Öğlen namazına müteakip Teşvikiye Camii’nde kılınacak namaz sonrası Zincirlikuyu Mezarlığı’na defnedilecektir. Tüm sevenlerine ve kamuoyuna duyurulur...
SON PAYLAŞIMI BABALAR GÜNÜ'NDE
Sosyal medya hesabını aktif kullanan ve Yeşilçam anılarını sık sık paylaşan Arkın, son olarak 19 Haziran 'Babalar Günü'nde oğluyla fotoğrafını yayınlamıştı.
VASİYETİ
Atlara olan düşkünlüğü bilinen Cüneyt Arkın, katıldığı bir programda vasiyetini açıklamıştı. Usta sanatçı, "Atım Hasretim'in yanına gömülmek istemiştim. Ama sonra çok yanlış anlaşılır diye korktum. Beni 'Anne babamın yanına gömün' dedim" şeklinde konuşmuştu.
CÜNEYT ARKIN HAKKINDA
Yeşilçam'a damga vuran usta oyuncu Cüneyt Arkın, oyunculuk yaşamında 300'ü aşkın filmde başrol aldı.
Gerçek adı Fahrettin Cüreklibatır olan sanatçı, Hacı Yakup ile Halise Cüreklibatır çiftinin çocuğu olarak, 8 Eylül 1937'de Eskişehir'in Karaçay köyünde dünyaya geldi.
İLK MESLEĞİ DOKTORLUK
Sanatçı, sırasıyla Eskişehir Necatibey İlkokulu, Eskişehir Ortaokulu ve Eskişehir Atatürk Lisesini bitirdi. Ardından İstanbul'a gelen sanatçı, 1962'de İstanbul Tıp Fakültesi'nden mezun oldu. Üniversitede okuduğu yıllarda, çeşitli dergilerde şiir ve hikaye denemeleri yayınlandı. Askerliğini Eskişehir'de yedek subay olarak yapan Arkın, vatani görevinin ardından bir dönem Adana ve civarında doktorluk yaptı.
1963 yılında "Artist" dergisinin düzenlediği sinema artisti yarışmasına girdi ve birincilik aldı. Kariyerindeki dönüm noktası 1963'te askerliğini yaparken 1. Hava Jet Üssü'nde yönetmen Halit Refiğ ile tanışması oldu.
İLK FİLM 'GURBET KUŞLARI'
Askerlik bitince, 1964'te Halit Refiğ'in "Gurbet kuşları" filmiyle sinemaya adım attı.
1964 yılında oynadığı "Gurbet Kuşları" filminin finalindeki kavga sahnesi, Arkın'ın kariyerinde bir kırılma noktası oldu. Bir süre daha duygusal-romantik jön karakterlerini canlandırdıktan sonra yine Halit Refiğ'in önerisiyle aksiyon filmlerine yöneldi. Bu dönemde İstanbul'a gelen Medrano Sirki'nde altı ay süreyle akrobasi eğitimi aldı. Burada öğrendiklerini "Malkoçoğlu" ve "Battalgazi" serilerinde beyaz perdeye aktararak Türk sinemasına daha önce hiç örneği olmayan bir tarz getirdi. Özellikle Maden (1978) ve Vatandaş Rıza (1979) filmleri, Cüneyt Arkın'ın kariyerinde özel bir yer kaplar.
Yönetmenliğini Çetin İnanç'ın yaptığı 1982 tarihli "Dünyayı Kurtaran Adam" zamanla bir kült film hâline geldi. 1980'li yıllarda "Ölüm Savaşçısı", "Kavga", "Sürgündeki Adam" ve "İki Başlı Dev" gibi aksiyon filmlerinden sonra, 1990'lı yıllarda da polisiye dizilere yöneldi.
Cüneyt Arkın, binicilik ve karatede uzman sporcu unvanına sahiptir. Oyunculuğun yanı sıra televizyon izlenceleri sunmuş ve kısa bir süre gazetelerde sağlıkla ilgili köşe yazarlığı da yapmıştır.
Arkın, 1976'da "Mağlup Edilemeyenler" filmiyle 13. Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde "En İyi Erkek Oyuncu" ödülü, 36. Antalya Altın Portakal Festivali ve 18. Sadri Alışık Tiyatro ve Sinema Oyuncu Ödülleri'nde "Yaşam Boyu Onur Ödülü" aldı, 2013'te ise Kültür ve Turizm Bakanlığı "Kültür ve Sanat Büyük Ödülü"ne layık görüldü.
EN İYİ ERKEK OYUNCU ÖDÜLÜNÜ REDDETTİ
"4. Altın Koza Film Festivali" jürisi, 1972'de "Baba" filmindeki rolüyle Yılmaz Güney'i "En iyi erkek oyuncu" seçti. Ancak jüri, siyasi baskılar sonucu, "Yaralı Kurt" filmindeki performansıyla ikinci olan Arkın'ı "En iyi erkek oyuncu" olarak belirledi. Jürinin kararına tepki gösteren Arkın, ödülü reddetti.
Cüneyt Arkın ilk evliliğini 1964 yılında kendisi gibi doktor olan sınıf arkadaşı Güler Mocan ile yaptı. 1966 yılında kızları Filiz doğdu. Cüreklibatır'ın yeni gelişen sinema oyuncusu kariyeri nedeniyle evlilik uzun sürmedi.
1968 yılında Cüneyt Arkın olarak sahne adını aldı. Betül Işıl ile tanıştı. İsviçre'de bir üniversite mezunu olan Işıl, o sırada uçuş görevlisi olarak çalışıyordu. 1970'te evlendiler ve 1971'de boşandılar. Kısa süre sonra yeniden evlendiler ve bu evlilikten de Kaan ve Murat adlarında iki çocuğu oldu.