Ons altın ne güldürdü ne üzdü
Enflasyonist endişeler paralelinde merkez bankalarının agresif para politikalarına başvurduğu ilk yarıda yatırımcı tercihlerinin de farklılık göstermesi dikkati çekerken, bu dönemde oynaklığın yüksek seyrettiği altının ons fiyatı yıla başladığı seviyelere geri çekildi.
Küresel çapta enflasyonda yükselişin ne zaman zirve bulacağına dair belirsizliklerle başlayan 2022 yılında, altının ons fiyatı ilk çeyrekte 2.070 dolar seviyelerine kadar yükseldi.
Bu süreçte devam eden birçok olumsuz faktöre rağmen yatırımcıların portföylerinde riskli varlıkların ağırlık kazanması da dikkati çekerken, söz konusu seyir merkez bankalarının sözle yönlendirmelerinde agresif para politikası adımlarının atılacağı sinyali vermesi ve ikinci çeyrek itibarıyla da bu yönlendirmelerini hayata geçirmesiyle nispeten terse döndü.
Sıkı para politikaları ve likiditenin geri çekilmesi paralelinde küresel çapta artan dolar talebi ile altının ons fiyatı ikinci çeyrekte yeniden 1.800 dolar seviyelerine kadar indi. Ons altının fiyatındaki bu düşüş, resesyon olasılığını güçlendiren gelişmeler ve makroekonomik veriler tarafından da desteklenirken dün itibarıyla 1.785 dolar seviyeleri görüldü.
Bu gelişmelerle altının ons fiyatı, ilk çeyrekte yüzde 5,9 artarak 1.937,32 dolardan kapanmasına karşın, ikinci çeyrekte bu seviyeden yüzde 6,7 düşüş kaydetti. Böylece yıla başladığı 1.830 dolar seviyesinden yüzde 1,2 düşüş kaydeden altının ons fiyatı, haziran sonunu 1.807 dolardan tamamladı.
Analistler, merkez bankalarının sıkı para politikaları sonrası artan resesyon endişelerinin dolar talebinin güçlü kalmasını sağladığını belirterek, bu durumun bir süre daha yatırımcıların altına yönelik iştahını olumsuz etkileyebileceğini söyledi.
İlk yarıda dalgalı bir seyir izleyen altının ons fiyatının ikinci yarıda birkaç faktörle yön bulabileceğine işaret eden analistler, bunlardan ilkinin enflasyonun seyri, ikincisinin ise merkez bankaları para politikalarının ekonomik faaliyetler üzerinde ne ölçüde bir durgunluk yaratacağı olduğunu kaydetti.
İntegral Yatırım Araştırma Müdürü Seda Yalçınkaya Özer, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, ons altının yıla yaklaşık 1.800 dolardan başladığını ve ilk yarıda 2.070 dolara kadar yükselse de oyun kurucu merkez bankalarının enflasyonist ortamla baş etmek için faiz artırımlarına gitmesi sonucu buralarda kalıcı olamadığını kaydetti.
ABD Merkez Bankası’nın (Fed) 75 baz puanlık faiz artırımı sonrası yılın geri kalanında da faiz artırmaya devam etmesinin beklendiğini belirten Özer, bunun fiyatlamalara yüksek ölçüde yansıtıldığını düşündüğünü söyledi.
Özen, buna karşın 2023’te nasıl bir resesyonla baş edilmek zorunda kalınacağının henüz bilinmediğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
“Dolayısıyla ons altın için 2022 inişli çıkışlı bir yıl olabilir ancak önemli olan gelecek yılın belirsizliğinin nasıl fiyatlanacağı olacak. Dolar endeksi 103 seviyesi üzerinde kaldıkça güçlü dolar teması devam edecek. Bir diğer yandan ABD ekonomisine ilişkin gelen veriler en kötünün geride kalabileceğine yönelik sinyal de vermiyor değil. Daha güçlü bir dolar, altını diğer para birimlerine sahip alıcılar için daha pahalı hale getiriyor. Bununla birlikte daha yüksek faiz oranları, faiz getirmeyen değerli metali elde tutmanın fırsat maliyetini artırıyor.”
Seda Yalçınkaya Özer, ons altının fiyatının yılın geri kalanında 1.885 dolara doğru yükselmesini beklediğini belirterek, ancak bu seviyenin üzerinde kalıcı bir seyir beklemek için mevcut algıların değişmesi gerektiğini ifade etti.
Her ne kadar faiz artırım sürecinde olunsa da altın yatırımcısının güçlü bir satış için henüz ikna olmadığını kaydeden Özer, ekonomik büyüme tahminlerinin aşağı yönlü güncellenmeye devam ettiğini söyledi.
Özer, Rusya-Ukrayna savaşının da kısa vadede çözüme kavuşacak gibi görünmediğine değinerek, “Hisse senedi piyasalarında güçlü bir volatilite var ve belirsizliklerin varlığı yatırımcıları ons altında tutuyor. Buna karşın mevcut senaryonun daha da kötüleşmesi ve merkez bankalarının daha agresifleşmesi halinde ons altında oluşacak baskının 1.680 dolara doğru sürmesi beklenebilir.” diye konuştu.